"Zaman ve koşullar her şeyi eskitiyor, ufalıyor. Dostlukları bile. Kişi, onsuz yapamayacağını sandığı birçok kişiyle ilişkilerinin gevşemiş, yüzeyselleşmiş olduğunu fark ediyor günün birinde. Yine de, dostluğu bireyin onuru olarak düşünmek bana güzel gelir. Çıkarın üstüne yükselmiş, karşılıklı bir onaylama, ancak sınamalardan sonra gerçekleşir. Belli yaştan sonra yeni dost bulmak zorlaştığı için, eski dostlarla ilişkiyi sıklaştırmak, firelerin yerini yeni kazanımlarla doldurmak gerekiyor. Kişi, bozulmuş bir dostluk üstüne bile gidebilmelidir bence. Ne yazık ki bozulmuş bir dostluk, bitmiş bir aşk gibi, düşmanlığa da dönüşebiliyor. En çok da yaşlandıktan sonraki bozuşmalara şaşmalı. Hayatın, her yönüyle, iki taraf için de göçmesi değil mi bu? Kadınlar arasındaki dostluk bağı daha mı güçlü oluyor? Hele yaşlı kadınlar..."
Selam olsun bizden güzel dünyaya,
Bahçelerde hâlâ güller açar mı?
Selam olsun sonsuz güneşe, aya,
Işıklar, gölgeler suda oynar mı?
Hepsi güzeldi. Kar, tipi, fırtına,
Günlerin geçişi, ardı ardına.
Hasretiz bir kanat şakırtısına,
Mavi gökte kuşlar yine uçar mı?
Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan,
Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan.
Dönmeyen gemiler olduk açıktan,
Adımızı soran, arayan var mı?
Yorum Gönder